15 Haziran 2012 Cuma

Nasrettin hocanın yüzüğü

Nasrettin hocanın yüzüğü

Bir gün Nasrettin hoca kapının önünde birşey arıyormuş birisi hocaya sormuş ne oldu hocam birşey mi arıyorsunuz. Hoca evet yüzüğüm kayboldu. Adam sormuş nerede düştü hocam? Hoca içeride demiş. Adam ozaman neden içeride aramıyorun. hoca içerisi karanlıkta ondan.

Mizahsen

Nasrettin hoca elma satıyor

Nasrettin hoca elma satıyor

Bir gün nasrettin hoca elma satıyormuş. her gittiğinde alma alma diyormuş. herkeste elmadan bahsetiyor sanmışlar.

ve bir adam gelip bir kilo almış ve elmalar çürük çıkmış.

adam gelip hocam bu elmalar çürük demiş.
hoca ben sana demedimmi alma alma

Mizahsen

Bizde kibir yoktur

Bizde kibir yoktur

Akşehir'liler bir gun Nasrettin Hoca'ya takılır ve sorarlar.
-Hocam senin evliyalar katında ulu bir kisi oldugun söylenir aslı var mıdır?
Hoca'nın boyle bir iddiası elbette yoktur ama bir kere soruldu ya cevaplar;
-Her halde öyle olmalı.
-Boyle kişiler zaman zaman mucizeler göstererek bu özelliklerini herkese kanıtlar. Hoca madem kabullendin göster bir mucize görelim!
Hoca;
-Pekala şimdi size bir numara yapalım der karsisinda durmakta olan

Mizahsen

Halep oradaysa arşın burada

HALEP ORDAYSA ARŞIN BURADA

Palavracının biri başına topladığı üç beş cahile
karşı övünüp duruyormuş:
- İşte ben böyle güçlü ve maharetli bir adamım.
Evet ben Halep'te bulunduğum sıralarda altmış arşın uzağa atlamış bir kimseyim!...
Hoca da bu sırada oradan geçiyormuş. Palavracının yanına yaklaşıp:
- Yaa demiş demek sen altmış arşın atlarsın.
Haydi atla da görelim.
Adam hık mık etmiş. "Ama demiş ben Halep'te
atladım..." Hoca

Mizahsen

Nasreddin hoca ile müzip çocuklar

Nasreddin hoca ile müzip çocuklar

Üç dört çocuk ayaklarını suya sokmuş oynarlarken Nasreddin Hoca'nın yanlarına doğru geldiğini görmüşler. Bir muziplik düşünmüşler hemen:
- Aman hocam diye bağırmış birisi. Ayaklarımız birbirine karıştı. Bir türlü bulamıyoruz.
- Ya demiş, Nasreddin Hoca, ben şimdi bulurum
onları.
Eline geçirdiği sopa ile başlamış su içindeki ayaklara vurmaya.
Çocuklar zıplayıp kalkmışlar sudan. Hoca gülmüş:
- Tamam

Mizahsen

Nasreddin Hoca'nın namaz fıkrası

Nasreddin Hoca'nın namaz fıkrası

Nasreddin Hoca, bir gün ağacın altinda namaz kiliyormus.Ağaçta bulunan başka biride onu izliyormuş.Namazi bitiren Nasrettin Hoca daha sonra namazinin kabul olmasi icin Allah'a dua etmeye baslamis.
-"Allahim sen namazimi kabul et " Agacda ki adam:"Etmeeeeem" diye cevap vermis Nasrettin Hoca şaşırmış.
Tekrarlamiş:Allahim sen namazimi kabul et diyerek tekrarlamış.
-"Etmeeem" Nasrettin Hocanin şaşkinligi iyice artmiş .
Tekrar :

Mizahsen

Nasreddin hoca öleceğimi de söyle bari

Nasreddin Hoca bir gün ormana gitmiş.Bir dalın üstüne oturmuş, başlamış kesmeye.Aşağıdan geçen bir yolcu Hoca'ya seslenmiş:
- Be adam! İnsan oturduğu dalı keser mi ? Şimdi düşeceksin.
Hoca adama aldırmamış; işine devam etmiş.Az sonra dal kırılmış.
Hoca, birdenbire düşmüş.Düştüğü yerden perişan bir şekilde seslenmiş:
-Düşeceğimi bildin ne zaman öleceğimi de söyle

Mizahsen

Ben de bunu düşünüyordum

ben de sen gelmeden önce bunu düşünüyordum

Nasreddin Hoca bir gün bahçeye girmiş ve çuvala eline ne geçerse koparıp doldurmaya başlamış.bu sırada bahçenin sahibi çıkagelmez mi ? Hoca ile aralarında şu konuşma geçmiş:
- Ne arıyorsun burada
- Beni bu sabahki fırtına attı buraya.
- Bunları kim kopardı peki?
- Fırtınanın zoruyla neye tutunayım dediysen elimde kaldı
- Ya çuvala kim koydu bunları?
- İşte kardeşim ,ben de sen gelmeden önce

Mizahsen

Mavi Boncuk Nasreddin hoca

Mavi boncuk

Nasreddin Hoca, iki kadınla evliymiş. Kadınlar hep bibirlerini kıskanırlarmış. Hep hocaya hangimizi seviyorsun diye hocanın kafasını şişirirlermiş. Hoca buna bir çare bulmaya karar vermiş. Düşünmüş düşünmüş ve bulmuş, ikisinede birer mavi boncuk vermiş. Kadınlar bir daha kimi seviyorsun diye sorduklarında hoca şöyle cevap vermiş: - Mavi boncuk kimdeyse onu seviyorum

Mizahsen

Nasreddin hoca ile Cimri Subaşı

Nasreddin hoca ile Cimri Subaşı fıkrası

Nasreddin Hoca cimri Subaşı'yı hiç sevmezmiş. Bir gün Subaşı Hoca'ya tazı ısmarlamış.
- "Hoca efendi, senin tanıdığın çoktur. Bana bir tazı bul. Tavşan kulaklı, karınca belli olsun."
Bir kaç gün sonra Hoca, tombul bir sokak köpeğinin boynuna ip takıp Subaşı'ya götürmüş.
Subaşı kızmış :
- "Hoca efendi, ben senden ince belli tazı istedim, sen kocaman tombul bir sokak köpeği getirdin!"

Mizahsen

Katmerli ahmak fıkrası

Katmerli ahmak

Nasreddin Hoca, değirmene öğütülmesi için biraz buğday götürmüş. Buğdayı öğüttürmüş, öğüttürmüş, ama bu sırada başkasının başkasının çuvalındaki unu avuçlayıp kendi çuvalına doldurmaya başlamış. Değirmenci işin farkına varıp:
"Ne yapıyorsun? "deyince, hoca boynunu bükmüş:
"Ben ahmak biriyim. "demiş. Değirmenci bu cevaba kızmış:
"Madem ahmaksın niçin ken çuvalından başkasınınkisine doldurmuyorsun? "diye

Mizahsen